Vücut kanın alkali pH seviyesini nasıl korur?

Yayınlanma: Nisan 2025

Haberler

Vücudun kan pH’ını dengede tutmak için kullandığı üç temel sistem vardır:

  1. Tampon bileşenler (örneğin proteinler, fosfatlar vb.)

  2. Solunum sistemi (karbondioksit – CO₂ – atılımı)

  3. Böbrek sistemi (bikarbonat – HCO₃⁻ – atılımı veya geri emilimi)

Vücuda asidik bir madde alındığında veya vücut tarafından üretildiğinde, bu asit kanın tampon sistemleri tarafından hızla nötralize edilir. Bu sistemler arasında en önemlisi, bikarbonat / karbonik asit tampon sistemidir.

Karbondioksit (CO₂), kanda çözündüğünde karbonik asit (H₂CO₃) oluşturur. Bu asit, bikarbonat (HCO₃⁻) ve hidrojen iyonu (H⁺) olmak üzere ikiye ayrılır.

Bu denge şu kimyasal denklemle gösterilir:

CO₂ + H₂O → H₂CO₃ → HCO₃⁻ + H⁺

Bu sistem oldukça pratiktir:

Eğer kanda pH düşerse (yani H⁺ iyonu artarsa), akciğerler daha fazla CO₂’yi dışarı atarak bu dengeyi sola kaydırır.

Bu sayede H⁺ iyonu azalır, yani pH tekrar yükselir.

Bu nedenle, hiperventilasyon (hızlı nefes alıp verme), vücuttan aşırı CO₂ atılmasına neden olarak alkaloz (yüksek pH) durumuna yol açabilir.

Tam tersi durumda, nefesini tutmak, kanda daha fazla CO₂ çözünmesine neden olur ve denge sağa kayarak daha fazla H⁺ üretir → bu da pH’ın düşmesine (asidikleşmeye) neden olur.

Karbondioksit (CO₂), metabolizmanın doğal bir yan ürünüdür.

Aslında yediğimiz hemen her gıda, vücutta nihayetinde CO₂’ye dönüşür.

Önemli bir gerçek de şudur:

Nefes alma dürtümüzün ana sebebi oksijen ihtiyacı değil, CO₂’yi vücuttan uzaklaştırma ihtiyacıdır.

Çünkü eğer CO₂ atılamazsa, H⁺ iyonları artar ve kan pH’ı düşer.

Normal, rahat bir durumda tek bir nefeste alınan oksijen, vücudu yaklaşık 1 dakika boyunca idare edebilir. Buna rağmen biz dakikada yaklaşık 12 kez nefes alırız — çünkü CO₂ atımı süreklilik ister.

Sağlıklı insanlar, her nefeste aldıkları oksijenin yalnızca yaklaşık %5’ini kullanır.

Ancak akciğer hastalığı olan bireyler, yeterince oksijen alamadıkları için genellikle ek oksijen desteğine ihtiyaç duyar.

Ayrıca, nefes alıp verme yetersizliği nedeniyle CO₂’yi yeterince atamamak, kan pH’ının bozulmasına ve solunumsal asidoz oluşmasına neden olabilir.

“Her hasta kişinin kanı asidiktir” diye duydum. Bu doğru mu?

Hayır, bu doğru değil. Sağlıklı bir insanın kan pH değeri 7.35 ile 7.45 arasında değişir ve bu aralık vücut tarafından çok sıkı bir şekilde kontrol edilir.

Fizyolojide, bir kişinin kan pH’ı 7.1 olduğunda bu duruma asidoz denir — ancak 7.1 değeri, pH ölçeğine göre hâlâ alkalidir.

Gerçek anlamda asidik kan (pH < 7.0) son derece nadir görülür.

Çünkü eğer kan pH’ı 7’nin altına düşerse, vücut çok kısa sürede yaşamını sürdüremez.

Bu nedenle, neredeyse tüm hasta bireylerin kanı teknik olarak hâlâ alkalidir, sadece bazıları asidoz durumu yaşıyor olabilir.

Ayrıca bazı hastalıklar, kan pH’ının yükselmesine (alkaloz) bile neden olabilir.

Özetle:

Hastalığın kendisi, kan pH’ında değişikliğe yol açar; kan pH’ındaki değişiklik hastalığı oluşturmaz. Elbette, düşük pH ciddi vücut hasarına yol açabilir ve acilen düzeltilmesi gerekir — ancak bu, kanın tamamen asidik olduğu anlamına gelmez.

Vücut kanın alkali pH seviyesini nasıl korur?
0

Yorumlar (0 Yorum)

Yorum yapmak için Giriş Yapmalısınız..

Sırala: En Yeni En Eski

Henüz yorum yok.

Benzer İçerikler

X Lightbox Image
🛠️

Ürünler

63

⚠️

Arızalar

1

📰

Haberler

43

💬

Yorumlar

6

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)